13 Temmuz 2018 Cuma

PORTİSHEAD


Ne kadar zaman önceydi bilmiyorum ,ya da nasıl bir gündü? Yağmurlu muydu yoksa güneşli mi? Herşeyin flu görünebileceği kadar uzak bir zaman .O günden bana tek kalan buğulu bir ses ve her içim daraldığında dinlediğim bir şarkıydı (bakınız hemen aşağıda )
Portishead 'ı dinlemeye başladıktan sonra uzun bir süre trip-hop tarzında grupları araştırdım .Benzerlerine denk gelsem de müzik alt yapısı ve vokaller anlamında beni daha fazla etkileyebilen başka bir grup olmadı . Belki de ilk albümlerinden bu yana onları dinliyorum .Grubun müziğinde zaman zaman öyle tarzlar birbirinin içine geçmiş halde oluyor ki trip-hop diyerek işin içinden çıkılacak gibi değil .


Caz ,asit caz tarzını müziğiyle harmanlaması ,sadece elektronik dans ve alternatif rock hayranlarını değil ,tekno ,trip-hop ve world beat gibi egzotik dans eden geniş bir kitleye hitap edecek bir müzik tarzı oluşturdular 



grubun nasıl kurulduğuna gelecek olursak Geoff barrow tarafından 1991 de bristolde kurulan grubun adı ise porsithead isimli  kasabadan geliyor .Gitarist Adrian utley ,baterist dave mc donald ve bir barda janis joplin şarkıları söylerken geoff barrowla karşılaşan beth gibbons -ki çok yetenekli bir söz yazarıdır - Bir araya geldiler .
İlk 45 'likler "numb" ve "sour times " basın yayın kuruluşlarının ilgisini topladı .Halbuki ilk albümleri "dummy" (1994) listelerde kalıcı biz iz bırakmamıştı .Barrow ve gibbons 'un canlı konserlere olan isteksizliği ,röpotaj tekliflerini geri çevirmeleri grubun bir duraksama devri geçirmesine sebep oldu .özellikle dummy 'den sonraki çalışmaları çok fazla gecikti .




Bir kere bile gitmedikleri Amerikada albümleri 150 binden fazla satıyor ,yoğun ilgi görüyorlardı . 1995 'te mercury müzik ödüllerinde en iyi album ödülünü aldılar.
Dummy'nin çıktığı 1994 'den 1997 'ye kadar olan dönemde ;Barrow yaratıcılıkla ilgili bir buhran geçirdi , bir de buna mükemmeliyetçiliği eklendiğinde neredeyse grubu bitiriyordu . 97 'de çıkan portishead çok beğenildi 



Hemen ardından 1998'de gelen "PNYC" newyork konserlerinin kayda alınmış haliydi .Bu konser albumünden sonra yıllar bir çok dedikodu ile geçerken ,sürekli yeni albümleri çıkmıştır umuduyla müzik marketlerde keşfe çıkan yüzbinlerce dinleyicilerinden biri de bendim .2008 'de çıkan "third " albumüyle hasret sona erdi . Açıkçası bu albumde en çok dikkatimi çeken şarkı "all mine" vokalleri çok beğendim ,portishead çizgisinde bazı değişimler olabileceğini düşündürdü bana . Genel olarak grup portishead sound'unu korusa da hoş değişiklikler mevcut .Şimdiye kadar ki araştırmalarımda gruptan yeni bir albüm haberi bulamadım umuyorum ki arayı kapatırlar.Bir sonraki makalede görüşmek üzere .



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder